Boşanma Hukuku

Boşanma Hukuku Kapsayan Dava Türleri

Evlilikte Mal Rejimi

Mal rejimi uygulamaları genel prensipler.Türk medeni kanunu yasal ve seçimlik mal rejimleri getirmiştir.

Evlilik içinde bir yaşam birlikteliği olduğundan taraflar birbirlerine maddi ve manevi destekte bulunarak birikim yapabilirler. Eğer kendilerine eşler bir mal rejimi belirlememişlerse Edinilmiş Malların Paylaşımı Rejimine tâbi olurlar.Evlilik sona erdiğinde eşlerin birbirlerine yaptıkları katkı da sona erer ve yasa koyucunun koyduğu ölçülerde mal paylaşımına (EMPR %50) tâbi olur, evlilik süresince elde edinilen malların yarısını talep etme hakkına sahip olur. 2002’ye kadar yasal mal rejimi, ‘Mal Ayrılığı Rejimi’dir. Bu rejim eşlerin evlilikleri sırasında edindikleri malları, evlilik sona erdikten sonra da muhafaza etmelerine imkan sağlıyordu.

Mal rejimi uygulamaları genel prensipler:

Türk medeni kanunu yasal ve seçimlik mal rejimleri getirmiştir. Eşler yapacakları bir mal sözleşmesi ile mal ortaklığı ya da mal ayrılığı rejimlerinden birini seçebilirler. Eğer bunlardan birini kendi rızaları ile seçmemişlerse yasal mal rejimine ‘Edinilmiş Malların Paylaşımı Rejimi’ kanun gereği tâbi olurlar. Seçimlik mal rejimlerinden biri ancak mal rejimi sözleşmesi yapılarak seçilebilir. Sözleşme evlilik öncesi veya sonrası yapılabilir. Buna ilişkin düzenleme medeni kanun madde 205’de yapılmaktadır.

Madde 205.- Mal rejimi sözleşmesi, noterde düzenleme veya onaylama seklinde yapılır. Ancak, taraflar evlenme başvurusu sırasında hangi mal rejimini seçtiklerini yazılı olarak bildirebilirler. Mal rejimi sözleşmesinin taraflarca ve gerektiğinde yasal temsilcilerince imzalanması zorunludur. Ancak mal rejimi tercihinin evlenme başvurusu sırasında yapılması usûl olarak sakıncalıdır. Çünkü evlenme heyecanı içinde olan taraflar konu hakkında yeterli bilgileri de yoksa yanlış bir tercih yapabilir. Mal rejimine ilişkin hükümler kanunda emredici kurallar olarak düzenlenmiştir. Sözleşme ile ancak kanunun izin verdiği ölçü içinde sistemde değişiklik yapılabilir. Uygulanan mal rejimine kanunda yer alan sebeplerle ara verilmesi mümkündür. Medeni kanun 206-209-210 mal rejimine ara verilmesi hallerini düzenlemiştir.

Madde 206.- Haklı bir sebep varsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine, mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesine karar verebilir. Özellikle aşağıdaki hallerde haklı bir sebebin varlığı kabul edilir:

1. Diğer eşe ait malvarlığının borca batık veya ortaklıktaki payının haczedilmiş olması,

2. Diğer eşin, istemde bulunanın veya ortaklığın menfaatlerinin tehlikeye düşürmüş olması,

3. Diğer eşin, ortaklığının mallar üzerinde bir tasarruf işleminin yapılması için rızasının haklı bir sebep olmadan esirgenmesi,

4. Diğer eşin, istemde bulunan eşe malvarlığı, geliri, borçları veya ortaklık malları hakkında bilgi vermekten kaçınması,

5. Diğer eşin, sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması.

Eşlerden biri sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun ise, onun yasal temsilcisi de bu sebeplere dayanarak mal ayrılığına karar verilmesini isteyebilir.

Madde 209.- Mal ortaklığını kabul etmiş olan eşlerden birinin iflasına karar verildiği taktirde ortaklık kendiliğinden mal ayrılığına dönüşür.

Madde 210.- Mal ortaklığını kabul etmiş olan eşlerden birine karşı icra takibinde bulunan alacaklı, haczin uygulanmasında zarara uğrarsa, hakimden mal ayrılığına karar verilmesini isteyebilir. Alacaklının istemi her iki eşe yöneltilir. Yetkili mahkeme borçlunun yerleşim yeri mahkemesidir. Burada dönüştürülen sistem mal ayrılığı sistemidir. Mal ayrılığı sistemine geçilinceye kadar edinilen mallar bu sistem uygulamaya geçildiği tarihe kadar hüküm doğurur. Tasfiye esnasında mal ayrılığına karar verilinceye kadar olan dönemdeki sistem kendi usûlüne göre tasfiye olunur. Şartlar düzeldiğinde talep üzerine tekrar eski sisteme ya da başka bir sisteme dönülebilir. Evlilik esnasında birden fazla mal rejimi uygulanmışsa her bir rejim tasfiyesi o rejime ait kurallara göre yapılır. Mal ortaklığı hariç bütün mal rejimlerinde, mal rejimi süresince eşlerin kendi malları üzerinde tasarruf ve yönetim hakları vardır. Mal rejimi özelliğini tasfiye anında gösterir ve diğer eşin mal varlığı üzerindeki hak ancak tasfiyeye bağlı olarak elde edilir. Mal ortaklığı hariç bütün mal rejimi sistemlerinde borçlarda kişisel sorumluluk esası vardır. Alacaklıya karşı mal sahibinin o malın değeri nispetinde sorumluluğu vardır. Mal rejiminin alacaklıyı zarara uğratmama ilkesi vardır. Paylaştırma değeri tasfiye anında malın sunum değeridir. Boşanma halinde mal rejimi dava tarihi itibariyle sona ermektedir. Boşlanma kararı ile mal rejiminin sona ermesi, dava tarihinden itibaren hüküm doğurur. Ölümde ise ölüm tarihi esastır. Edinilmiş Mallara Katılma ve Paylaşmalı Mal Ayrılığı rejimlerinde paylı mülkiyete tâbi mallarda üstün yararını ispat eden eş o malın kendisine verilmesini talep edebilir. Mal ortaklığı hariç tüm rejimlerde tasarruf serbestisi kuralı vardır. bu serbesti diğer eşin paylaşmada diğer eşin alacağını azaltmak maksadı ile yapılamaz. Bu sebeple 3. kişilere yapılan devirlerde katılma alacağının nazara alınması mümkündür. Paylaşmalı mal ayrılığı ve Edinilmiş Mallara Katılma rejimlerinde, 3. kişilere karşı mahkeme kararının ileri sürülme imkanı vardır. mal paylaşım davaları avukatı. Paylaşmalı mal ayrılığı ve Edinilmiş Mallara Katılma rejimlerinin her ikisinde de evlilik sona erdiğinde bir eşin diğer eşin mal varlığına onun değerini arttırmaya yönelik yaptığı katkıları isteme hakkı/imkanı vardır.

Edinilmiş Mallara Katılma rejimi (Katılma Rejimi)

Evlenme

Edinilmiş Mallara Katılma rejiminin başlangıç tarihi evlenme tarihidir. Evlenmeden edinilen mallar bu rejimin dışında kalacaktır. Kanunun yürürlüğe girdiği tarih olan 1 Ocak 2002 tarihi itibari ile gerçekleştirilen her evlilikte, başka bir rejim taraflarca belirlenmemişse bu rejim geçerli olmaktadır. Ancak sorun bu rejimin eski evliliklerde geriye dönük işlemesinde yaşanmaktadır. Kanun koyucu yasanın uygulamaya koyulduğu yıl eski evliler işin 1 ocak 2003 tarihine kadar bir yıllık süre getirerek Edinilmiş Mallara Katılma Rejimine geçmeleri halinde bu rejimin geriye dönük işleyebilmesini öngördü. Ancak bu bir yıllık sürenin sona ermesi ile 2002 tarihi öncesinde mal ayrılığı rejimini benimseyen ve daha sonra Edinilmiş Mallara Katılma Rejimine geçen evliliklerin durumu eşitsizliğe mahal vermekte. Bu sebeple kanun Anayasa Mahkemesi’nde görüşülmekte. Kanunun bu hükmünün ortadan kaldırılması durumunda eski ve yeni evliler arasındaki eşitsizlik de son bulacaktır.

Sözleşme

Sözleşme ile eşlerin tâbi oldukları rejim değiştirilip başka bir rejime tâbi olunabilir. Yasal mal rejimi sözleşmesine tâbi olmayan eşler, seçimlik mal rejimini sona erdirerek yasal mal rejimine dönmeleri halinde, Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin başlangıç tarihi sözleşme tarihi olacaktır. Geriye dönük uygulama hiçbir şekilde mümkün değildir. haklı sebeple mal ayrılığına geçiş kararı verildikten sonra bu sebebin sona ermesi ile hakim yasal mal rejimine karar verilirse de bu tarihten itibaren Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi uygulanır.

Sona erme anı

Ölüm: Eşlerden birinin ölüm tarihi tasfiyenin başlayacağı tarihtir. Tasfiyeyi hayatta kalan eş ya da ölen eşin mirasçıları talep edebilir. Medeni kanun madde 225 ile düzenlenmiştir.

Madde 225.- Mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer. Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.

Sözleşme: Eşlerin başka mal rejimi sözleşmesi yapması ile yasal mal rejimi terk edebilirler. Buna ilişkin hükümler Medeni Kanunun 203 ve 205. maddelerinde yer alır.

Madde 203.- Mal rejimi sözleşmesi, evlenmeden önce veya sonra yapılabilir. Taraflar, istedikleri mal rejimini ancak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilir, kaldırabilir veya değiştirebilirler.

Madde 208.- Eşler, her zaman yeni bir mal rejimi sözleşmesiyle önceki veya başka bir mal rejimini kabul edebilirler. Mal ayrılığına geçişi gerektiren sebebin ortadan kalkması hâlinde hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine eski mal rejimine dönülmesine karar verebilir. Seçimlik mal rejimine geçilmesi ile yasal mal rejimi sona erer. Eşlerin seçimlik mal rejimlerinden birini tercih ederken tam anlamıyla serbest değildirler. Yasaların belirlediği çerçevede tercihlerini yapabiliriler. Tercih konusunda kıstaslar:

a. Eşler yasal mal rejimi sözleşmesini terk edip, mal rejimlerinden herhangi birine dahil olmamayı seçemezler.
b. Mahkeme kararı ile mal ayrığı rejimine geçişi, 206. maddede yer alan sebeplerden birini varlığı halinde eşlerden birinin talebi ile olur. Bu durumda mahkeme kararı ile dava tarihinden itibaren Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi sona erer ve mal ayrılığı rejimi uygulanır. Bu durumda mal ayrılığını talep eden eşin önceki dönem için tasfiye alacağını talep etme hakkı doğar.

Madde 212.- Mal ayrılığına geçildiği takdirde, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, eşler arasında önceki mal rejiminin tasfiyesi, bu rejime ilişkin hükümlere göre yapılır.

c. Ayrılık kararı verilmesi: medeni kanun madde 180 uyarınca ayrılık kararı verilmesi halinde, hali hazırda uygulanan mal rejimi sözleşme ile sona erdirilebilir. Mal rejiminin hakim tarafından uygulamadan kaldırılabileceğine ilişkin yorum ise kaynak kanun İsviçre’den hareketle yapılabilir. Doktrin de bu yorumu kabul etmektedir.

Boşanma: Boşanma ya da evliliğin iptali davasının sonuçlanması halinde yasal mal rejimi, hakim kararı ile dava tarihinden itibaren sona erer. Böylece boşanma davası sürecinde edinilen mallar koruma altına alınmıştır.

Mal türleri ve tasfiyeye bağlı mallar

Edinilmiş Mallar

Malların tasnifi sırasında bu dört tip malın nazara alınması gerekmektedir. Edinilmiş malları madde 219 düzenler.

Madde 219.- Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir. Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:

1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
4. Kişisel mallarının gelirleri,
5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler.

Genel tanıma göre her eşin evlilik ve dolayısı ile mal rejimi devam ettiği sürece karşılığını vererek elde ettiği mallar edinilmiş mallardır. Kanun bunları madde madde sıralamıştır. Kanun edinilmiş mallar konusunda karine getirmiş ve bir mal edinilmiş mal olduğu tespit edilmedikçe Edinilmiş Mallara Katılma Rejimine göre tasnif edilir.

Kişisel mallar

Genel tanıma göre her eşin evlilik ve dolayısı ile mal rejimi devam ettiği sürece karşılığını vererek elde ettiği mallar edinilmiş mallardır. Kanun bunları 220. madde de sıralar.

Madde 220.- Aşağıda sayılanlar, kanun gereğince kişisel maldır:

1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,

2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,

3. Manevî tazminat alacakları,

4. Kişisel mallar yerine geçen değerler.

Madde 221.- Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dahil olması gereken malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kabul edebilirler. Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dahil olmayacağını da kararlaştırabilirler. 221. madde 220. maddenin istisnasıdır. Ayrıca 221 tartışmalı bir maddedir, işletmenin geliri mi yoksa işletmenin devamını sağlayan alet edevat mı anlaşılmamaktadır.

Paylı mülkiyete tâbi mallar(müşterek mülkiyet)

Kanun bu konuda iki hüküm getirmiştir. İlki, kime ait olduğu ispat edilemeyen malların paylı mülkiyete tâbi mallardan sayılması bunu 222. maddenin 2. fıkrasında düzenler.

Madde 222.- Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir. Madde 223 gereğince paylı mülkiyete tâbi bir mal üzerinde her iki eş de diğerinin rızası olmadan tasarruf yetkisi yoktur.

Madde 223.- Her eş, yasal sınırlar içerisinde kişisel malları ile edinilmiş mallarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. Aksine anlaşma olmadıkça, eşlerden biri diğerinin rızası olmadan paylı mülkiyet konusu maldaki payı üzerinde tasarrufta bulunamaz. Bu maddenin istisnası 226. maddedir. Malların tasnifi sırasında, paylı mülkiyete konu olan malın üzerinde eşlerden birinin üstün yararı varsa o malın kendisine verilmesini isteyebilir.

Madde 226.- Her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır. Tasfiye sırasında, paylı mülkiyete konu bir mal varsa, eşlerden biri kanunda öngörülen diğer olanaklardan yararlanabileceği gibi, daha üstün bir yararı olduğunu ispat etmek ve diğerinin payını ödemek suretiyle o malın bölünmeden kendisine verilmesini isteyebilir. Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler.

Tasfiye

Edinilmiş Mallara Katılım Rejiminin sona ermesini gerektiren bir sebep ortaya çıktığında ya eşlerden biri ya da mirasçıları tasfiyeyi ve tasfiyeden doğan katılma alacağını talep etme hakkına sahip olur. Eğer eşler ya da mirasçıları tasfiyeyi kendi aralarında yapamıyorsa olay mahkemeye intikal eder. Bu şekilde açılacak davaya mal rejimi davası denir. En erken boşanma davası ile açılır. Boşanma kararı alınmadan mal rejimi davasının sonlanması, tasfiye payı üzerinden alacak hakkının doğması mümkün değildir. Ölüm halinde ölüm tarihi itibariyle mal rejimi davası açılabilir. 206. maddede yer alan unsurlar gerekçe gösterilerek mal ayrılığı rejimine geçilmiş ise gene mal rejimi davası ile eski rejimin tasfiyesi istenebilir.

Tasfiyede uygulanması gereken kurallar

Her eşin mal varlığı ayrı ayrı tasfiyeye tâbi tutulacaktır. Erkeğin edinilen mallarının yarısı ile kadının edinilen malların yarısı tasfiye edilir. Tasfiye kağıt üzerinde yapılır. Kişilerin saf kişisel malları ve saf edinilmiş malları olmayacağı için bu iş ciddi bir muhasebe çalışması gerektirmektedir. Tasfiye işlemi sırasında uyulması gereken kurallar:

1. 226. maddenin 1. fıkrası gereği, “Her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır.” araba, ödünç eşya vs.
2. Her eşin edinilen malı ve kişisel malı, mal rejimi sona erme anındaki (reel) durumuna göre nazara alınır. Bu tasnif yapılırken eşlerden kime ait olduğu tespit edilemeyen mal müşterek mal sayılacaktır. Bu karine taşınır eşyalar için işler.
3. Aksi ispat edilinceye kadar kişisel mal edinilmiş mal sayılır.
4. Medeni kanun madde 230 gereğince denkleştirme yapılır.

Madde 230.- Bir eşin kişisel mallara ilişkin borçları edinilmiş mallardan veya edinilmiş mallara ilişkin borçları kişisel mallarından ödenmiş ise, tasfiye sırasında denkleştirme istenebilir. Her borç, ilişkin bulunduğu mal kesimini yükümlülük altına sokar. Hangi kesime ait olduğu anlaşılamayan borç, edinilmiş mallara ilişkin sayılır. Bir mal kesiminden diğer kesimdeki malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkıda bulunulmuşsa, değer artması veya azalması durumunda denkleştirme, katkı oranına ve malın tasfiye zamanındaki değerine veya mal daha önce elden çıkarılmışsa hakkaniyete göre yapılır. Bir eşin kişisel mallarına ilişkin borç, kişisel mallardan ödenmişse bunun denkleştirmesi yapılır. Yani her borç ilişkin olduğu mal kemsine yazılır. Hangi kesme ait olduğu belirlenemeyen borç, kişi bireysel olarak zarar görmesin diye edinilmiş mal hanesine yazılır

1. Bir mal kemsindeki maldan diğer mal kesimindeki bir mala değer artışında bulunulan bir katkı yapılmışsa; 230/f.3’ uyarınca denkleştirme yapılır.
2. Madde 227’ye göre; eşlerden biri, diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkıda bulunduysa tasfiye sırasındaki değere göre hesaplanarak, bir değer artış payı talep edilebilir.

Madde 227.- Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır. Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması hâlinde hâkim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler. Eşler, yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri gibi, pay oranını da değiştirebilirler. Mal daha önce elden çıktıysa hakim hakkaniyete uygun olarak katkı payı belirler. Eşlerin yapacakları yazılı anlaşma ile bu haklarından vazgeçmeleri mümkündür.

1. Madde 229’a göre eşlerden biri tasfiyeden bir yıl önce, diğer eşin rızası haricinde olağan hediye dışında karşılıksız kazandırmalarda bulunursa veya mal rejimi süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak amacıyla devir gerçekleştirmişse; tasfiye esnasında bu mallara ilişkin reel değerler edinilmiş mallara eklenir.

Madde 229.- Aşağıda sayılanlar, edinilmiş mallara değer olarak eklenir:

1. Eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar,

2. Bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler. Bu tür kazandırma veya devirlere ilişkin uyuşmazlıklarda mahkeme kararı, davanın kendisine ihbar edilmiş olması koşuluyla, kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir. Bu kurallar uygulandıktan sonra her bir eşin artık değeri bulunur. Her bir eş bu artık değerin yarısı üzerinden alacak hakkına sahip olur. Alacaklar karşılıklı takas edilir. Fazla kalan kısmın üzerinde diğer eşin alacağı doğar.

Katılma Alacağının Oranının Belirlenmesi

236. madde bu oranın belirlenmesini düzenler.

Madde 236.- Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir. Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir. 2.fıkra ile kaynak kanun İsviçre’de olmayan bir düzenleme bize eklenmiştir. Buna göre kanunda belirtilen sebeplerle ki buna zina, hayata kast girmekte, boşanma halinde diğer eşin alacağını azaltmaya yönelik bir çabadır.

Katılma Alacağının Sözleşme ile Belirlenmesi

237. madde katılma alacağının sözleşme ile belirlenmesini düzenler. Buna göre eşler nitelikli mal sözleşmesi ile artık değere katılma oranlarını istedikleri gibi belirleyebilirler. Ancak istisnası eşlerin ortak olmayan altsoylarının mal varlığını zedelemeden yapılmasıdır. 240. madde gereği eşler iki halde ayni talep hakkına sahip olurlar.

Madde 240.- Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır. Sağ kalan eş, aynı koşullar altında ev eşyası üzerinde kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir. Sağ kalan eş, miras bırakanın bir meslek veya sanat icra ettiği ve altsoyundan birinin aynı meslek veya sanatı icra etmesi için gerekli olan bölümlerde bu hakları kullanamaz. Tarımsal taşınmazlara ilişkin miras hukuku hükümleri saklıdır. Aile konutu ve ev eşyası üzerinde ölüm halinde sağ kalan eşe ayni talep hakkı verilmiştir. 226. madde gereği ise paylı mülkiyete tâbi malda, taraflardan birinin üstün yararı varsa üstün yararını ispat eden eş, o malı ayın olarak talep edebilir.

Katılma Alacağının Ödenmesi

Katkı, para olarak ortaya çıktıktan sonra ödenmede bulunacak eş isteğine göre ayni veya parasal olarak bir ödemede bulunabilir. Katkı, nakden, derhal ödenemeyecek kadar büyükse borçlu eş erteleme isteyebilir. Alacaklı eş de aksine anlaşma yoksa, tasfiye sonundan itibaren faiz ve ayrıca borcun ödeneceğine dair kendisine teminat gösterilmesini isteyebilir.

 

Makaleler | Avukat Uğur Azap Antalya Hukuk Ofisi

Toplam 699 konu bulundu
  • Dolandırıcılık Madde 157(1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.Nitelikli dolandırıcılık Madde 158(1) Dolandırıcılık suçunun;a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum... +Devamını oku
  • Suçu bildirmemeMadde 278- (İptal: Anayasa Mahkemesinin 30/6/2011 tarihli ve E.:2010/52, K.:2011/113 sayılı Kararı ile.; Değişik: 2/7/2012-6352/91 md.)(1) İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(2) İşlenmiş olmakla birlikte, sebebiyet verdiği neticelerin sınırlandırılması halen mümkün bulunan bir suçu yetkili makamlara... +Devamını oku
  • Hakaret Suçu: TCK m.125 Kapsamında Hukuki ve Cezai DeğerlendirmeTürk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi, kişilerin şeref, haysiyet ve saygınlıklarının korunması amacıyla düzenlenmiş olan hakaret suçunu kapsamaktadır. Bu maddeye göre, “bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da sövmek suretiyle kişilik haklarına saldıran kişi” hakaret... +Devamını oku
  • Etkin pişmanlıkMadde 221- (1) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmaya başlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlenmeden önce, örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan kurucu veya yöneticiler hakkında cezaya hükmolunmaz.(2) Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten... +Devamını oku
  • Hayasızca hareketlerMadde 225- (1) Alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • Kamuya gerekli şeylerin yokluğuna neden olmaMadde 238- (1) Taahhüt ettiği işi yerine getirmeyerek, kamu kurum ve kuruluşları veya kamu hizmeti veya genel bir felaketin önlenmesi için zorunlu eşya veya besinlerin ortadan kalkmasına veya önemli ölçüde azalmasına neden olan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir.
  • Göreve ilişkin sırrın açıklanması Madde 258(1) Görevi nedeniyle kendisine verilen veya aynı nedenle bilgi edindiği ve gizli kalması gereken belgeleri, kararları ve emirleri ve diğer tebligatı açıklayan veya yayınlayan veya ne suretle olursa olsun başkalarının bilgi edinmesini kolaylaştıran kamu görevlisine, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir.(2) Kamu görevlisi sıfatı sona erdikten... +Devamını oku
  • Suç için anlaşmaMadde 316- (1) Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçlardan herhangi birini elverişli vasıtalarla işlemek üzere iki veya daha fazla kişi, maddi olgularla belirlenen bir biçimde anlaşırlarsa, suçların ağırlık derecesine göre üç yıldan oniki yıla kadar hapis cezası verilir.(2) Amaçlanan suç işlenmeden veya anlaşma dolayısıyla soruşturmaya başlanmadan önce bu... +Devamını oku
  • Bağlantılı DavalarBağlantı kavramıMADDE 8(1) Bir kişi, birden fazla suçtan sanık olur veya bir suçta her ne sıfatla olursa olsun birden fazla sanık bulunursa bağlantı var sayılır.(2) Suçun işlenmesinden sonra suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme fiilleri de bağlantılı suç sayılır.Davaların birleştirilerek açılmasıMADDE 9(1) Bağlantılı suçlardan her biri değişik... +Devamını oku
  • Düşmanla işbirliği yapmakMadde 303- (1) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile savaş halinde olan devletin ordusunda hizmet kabul eden, düşman devletin yanında Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı silahlı mücadeleye giren vatandaş, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.(2) Düşman devlet ordusunda herhangi bir komuta görevi üstlenen vatandaş, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.(3)... +Devamını oku
  • Cebir TCK Madde 108(1) Bir şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapmasına müsaade etmesi için bir kişiye karşı cebir kullanılması halinde, kasten yaralama suçundan verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar artırılarak hükmolunur.Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma TCK Madde 109(1) Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden... +Devamını oku
  • İnsan ticaretiCeza kanunu Madde 80- (1) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/3 md.) Zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tâbi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek... +Devamını oku
  • Edimin ifasına fesat karıştırmaMadde 236- (1) Kamu kurum veya kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, bunların iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler ya da kooperatiflere karşı taahhüt altına girilen edimin ifasına fesat karıştıran kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(2)... +Devamını oku
  • Göçmen Kaçakçılığı Suçu: Türk Ceza Hukuku Açısından DeğerlendirmeGöçmen kaçakçılığı suçu, Türk Ceza Kanunu’nun “Millete ve Devlete Karşı Suçlar” başlıklı dördüncü kısmının “Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti” başlıklı altıncı bölümünde, madde 79’da düzenlenmiştir.TCK m.79/1’e göre, “doğrudan veya dolaylı olarak, maddi bir menfaat elde etmek maksadıyla, yabancı bir kimsenin ülkeye yasa dışı... +Devamını oku
  • Avukatın dava kaybetmesi onun mesleki kariyerini etkilemez. Ancak, ihmal veya kötü savunma söz konusuysa müvekkil avukata karşı tazminat davası açabilir.
  • Suç işlemek amacıyla örgüt kurmaMadde 220- (1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir.(2) Suç işlemek... +Devamını oku
  • Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi Madde 262(1) Bir kamu görevini, kanun ve nizamlara aykırı olarak yerine getirmeye teşebbüs eden veya terk emri kendisine bildirilmiş olduğu halde görevi sürdüren kimseye üç aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir. 
  • Temel millî yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlamaMadde 305- (1) (Değişik fıkra: 29/6/2005 – 5377/38 md.) Temel millî yararlara karşı fiillerde bulunmak maksadıyla veya bu nedenle, yabancı kişi veya kuruluşlardan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kendisi veya başkası için maddi yarar sağlayan vatandaşa ya da Türkiye'de bulunan yabancıya, üç yıldan on yıla kadar hapis ve onbin... +Devamını oku
  • Edimin ifasına fesat karıştırmaMadde 236- (1) Kamu kurum veya kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, bunların iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler ya da kooperatiflere karşı taahhüt altına girilen edimin ifasına fesat karıştıran kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(2)... +Devamını oku
  • Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesiMadde 88(1) Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte ikisine kadar indirilebilir. Bu hükmün uygulanmasında kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesine ilişkin koşullar göz önünde bulundurulur.Taksirle yaralamaMadde 89(1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin... +Devamını oku
  • Bilişim sistemine girmeMadde 243- (1) Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren veya orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.[1](2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir.(3) Bu fiil nedeniyle sistemin... +Devamını oku
  • Hükûmete karşı suçMadde 312- (1) Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir.(2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
  • Suç işlemek amacıyla örgüt kurmaMadde 220- (1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir.(2) Suç işlemek... +Devamını oku
  • Düşmanla işbirliği yapmakMadde 303- (1) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile savaş halinde olan devletin ordusunda hizmet kabul eden, düşman devletin yanında Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı silahlı mücadeleye giren vatandaş, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.(2) Düşman devlet ordusunda herhangi bir komuta görevi üstlenen vatandaş, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.(3)... +Devamını oku
  • Kamu Güvenine Karşı SuçlarKıymetli damgada sahtecilikMadde 199- (1) Kıymetli damgayı sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.(2) Sahte olarak üretilmiş kıymetli damgayı bilerek kabul eden kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.(3) Sahteliğini... +Devamını oku
  • Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaTCK Madde 109(1) Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.(2) Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.(3) Bu suçun;a) Silahla,b) Birden fazla kişi... +Devamını oku
  • Gizliliğin ihlaliMadde 285- (1) (Değişik: 2/7/2012-6352/92 md.)(1) Soruşturmanın gizliliğini alenen ihlal eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Bu suçun oluşabilmesi için;a) Soruşturma evresinde yapılan işlemin içeriğinin açıklanması suretiyle, suçlu sayılmama karinesinden yararlanma hakkının veya haberleşmenin gizliliğinin ya da özel hayatın... +Devamını oku
  • Dolandırıcılık Madde 157(1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.Nitelikli dolandırıcılık Madde 158(1) Dolandırıcılık suçunun;a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum... +Devamını oku
  • Yalan yere yeminMadde 275- (1) Hukuk davalarında yalan yere yemin eden davacı veya davalıya bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.(2) Dava hakkında hüküm verilmeden önce gerçeğin söylenmesi halinde, cezaya hükmolunmaz.(3) Hükmün icraya konulmasından veya kesinleşmesinden önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın yarısı indirilir.
  • Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirmeMadde 244- (1) Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile... +Devamını oku
  • Halkı askerlikten soğutmaMadde 318- (1) (Değişik: 11/4/2013-6459/13 md.) Askerlik hizmetini yapanları firara sevk edecek veya askerlik hizmetine katılacak olanları bu hizmeti yapmaktan vazgeçirecek şekilde teşvik veya telkinde bulunanlara altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.(2) Fiil, basın ve yayın yolu ile işlenirse ceza yarısı oranında artırılır.
  • Devletin egemenlik alametlerini aşağılamaMadde 300- (1) Türk Bayrağını yırtarak, yakarak veya sair surette ve alenen aşağılayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu hüküm, Anayasada belirlenen beyaz ay yıldızlı al bayrak özelliklerini taşıyan ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin egemenlik alameti olarak kullanılan her türlü işaret hakkında uygulanır.(2) İstiklal Marşını... +Devamını oku
  • Uluslararası casuslukMadde 331- (1) Yabancı bir devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, diğer bir yabancı devlet lehine siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin eden vatandaşa veya bunu Türkiye'de temin etmiş bulunan yabancıya bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir.

Sayfalar